18 Nisan 2014 Cuma

Hayat kısa, kuşlar uçuyor.

   Kelebeğin ömrü 1 gündür derler, aslında insan yaşamı da ''zaman'' kavramının içine konmuş bir kelebek yaşamı değil midir? İnsanlar doğar, büyür ve ölür. Geçmişe dönüp baktığımızda ''Ne çabuk geçti yahu'' deriz. 1 günlük bir kelebeğin ömrü gibi, anılarımız dün gibi. Doğduk, büyüyoruz...
    Kimimiz 30 senedir büyüyor, kimimiz 70, kimimiz 10.. Kaç yaşında olursak olalım üstelik hayatın getirdikleri ve sahip olduklarımız farklı oluyor. Peki ya bu 1 günlük ömrümüzde acaba hayatımızdakilerin kaçından mutlu olup sahip olduklarımızın değerini kaybetmeden farkına varabiliyoruz? Hiç mi? peki ya kaç insan halinden mutsuzken diğerlerinin daha kötü olabileceğini düşünüyor? Ben söyleyeyim; dünya üzerinde yedi milyar insan varsa yüz bini geçmez. Sağlık başa geldiğinde geç olduğunu düşünenleri hiç söylemiyorum bile. Çünkü ben o geç kalanlardanım başıma gelen bir hastalıktan önce her şeyden mutsuz, memnuniyetsiz bir insandım ama düşününce gerçekten de üzüldüğümüz, kırıldığımız zamanımızı ve hayatımızı boşa harcadığımız o küçücük şeyler aslında büyük sorunların yanında evrendeki bir atom parçası kadar küçük kalıyor. Diyeceğim şu ki siz de bu yazıyı okuduktan sonra lütfen durun ve bir düşünün; mutsuzsam neden mutsuzum? Dünya üzerinde benden kıymetli bir şey daha yokken kendimi yıpratmama değer mi, değecek mi? ya da ben neye sahipken başkaları neye sahip değil de ben hep daha fazlasını isteyerek mutsuz oluyorum? Başınıza gelmeden bir düşünün çok geç olmadan hayatın güzelliklerini farkına varın çünkü gerçekten yaşam bir kelebeğin ömrü gibi kısa ve çok hızlı geçip gidiyor. Şunu unutmayın ki; Hayat kısa, kuşlar uçuyor.
                        Sevgiler,
                       
                          -SY

2 yorum: